“Tüm isteklerinizi karşıladık” cümlesi toplantılarda dile getiriliyor ya da akıllardan çıkmıyorsa. Neler oluyor?
Olası deneyimi özetleyelim: Sürekli toplantı yaptınız, gereksinimleri topladıktan sonra işleri bitirmek yerine bir sürü yeni talep aldınız, yetmedi varolan taleplere değişiklik isteklerini kabul ettiniz. Sonra bir sürü özellik talebini sağladınız yine müşterinizi memnun edemediniz. Peki sizce üç kısıtın hangisini sağlayamadınız?
Tabi ki müşteri her zaman haklıdır. Hep fazla özellik ve daha iyi proje çıktısı talep eder ama her değişiklik her zaman yapılamaz. Yapılır; ama size de müşteriye de maliyetli olur, hatta bazı sonuçlar kontrolünüzden çıkabilir.
Projede, çıktı özelliklerinin fazlasını sağladınız ama bu kez de testler geç kaldı, zamanında yetiştiremediniz. Çünkü bu sefer “gold plating”e düştünüz. Fazla hizmet veya ürün sağlamak, sanıldığı gibi her zaman başarıyı getirmez .
Genellike satış departmanı çok iş almayı talep eder ancak yazılım ya da işlev özelliklerinin sınırlarını ve işlevlerini onlar mı biliyor? Diyelim ki çok eğitimli ve ehil satış personeliniz var ve yine de bunu da istiyorlar yapalım diyorlar, programın üretim prosedürlerine ve kalite süreçlerine ne kadar hakimler? Bir fonksiyonun , algoritmasının çıkartılmasından, kullanım senaryosu dizaynına ve sonra yazılımcının kodlamaya başlamasından, hata ayıklamaya her aşamanın zorluklarını hiç yazılımcılarla beraber yaşadılar mı?
Yukarıda bahsettiğim müşteri ilişkisi , proje yürütme olay veya sorunlarını şöyle toplayabiliriz:
- Müşterinin sürekli ve/veya zamansız ve/veya gereksiz yeni talep sahibi olması.
- Satış kadrosunun / müşteri ilişkilerinin talepleri doğru eleyip, gerekli işlerin alımını yönetememesi.
- Yönetici birimlerin satış departmanını ölçüsüz destekleyerek yazılıma aşırı yük binmesine göz yumması.
- İş Analizi veya Yazılım birimlerinin gelen iş biçimine itiraz etmemesi ve çok iş yapmak ya da çok iş yapıyor görünmek istemesi.
Proje Yöneticileri coğrafi kültürel alışkanlıklarda çok zorlansa da bir mühendis gibi düşünüp optimumu sağlamakla yükümlüdür; bir müşteri kaprisi ya da ufak bir taviz için projeyi riske atmak istemez. Proje Yönetimi’nin teknikleriyle çalıştığınızı iddia ediyorsanız, bunları uygulamanız gerekir. Burada proje alan firma sahiplerine de, yazılımcılara da epey görev düşüyor çünkü biliyorsunuz ki birbirinden farklı yöntemlerle çalışan bir takımda, farklı bakış açılarıyla yazılım geliştirilmeye uğraşılan bir ortamda, proje yöneticiniz ağzıyla kuş tutsa projenin sağlığını ve başarısını sağlayamaz. Bunun için departmanlar ve startuplar gerekli eğitimleri alarak aynı bakış açısıyla bakıp aynı dili konuştuktan sonra ilerleme kolay ve sonuç odaklı olabilmektedir.